Paylaşımlar
Kızgın ve Üzgün İnsanlar
Kültürel Dönüşüm için İpuçları
Hiçbirimiz hepimiz kadar akıllı değiliz; ortak akıl ne müthiş bir güç...
Hayalini kurduğumuz ortak bir gelecek için, işte bu ortak aklı devreye almamız gerek...
Bunun için herşeyden önce: Birazcık ihtimam gerek...
İçimizdeki öfkeye ve mutsuzluğa az biraz ihtimam.
Çevremizdeki kızgınlara ve üzgünlere ihtimam.
Kızgınlar ve Üzgünler'den oluşan bir topluluk için hâlâ umut var. Yeter ki, bunun bize verdiği zararın farkına varalım ve yüksek sesle: "Yeter artık! Haydi bir kültürel dönüşüm başlatalım." diyebilelim.
Kültürel bir dönüşüm ancak bu öfkeli ve üzgün insanları dinlemeye başlarsak mümkün olacak. Bu yolculuk boyunca ortak aklımızı, ortak duygularımızla dengelemeliyiz. Kalbimizle dinleyerek duyduklarımızı, rasyonel zihnimizin filtresinden geçirdikten sonra yola çıkmalıyız.
Tabii ki böyle bir kültürel dönüşüm için tek bir ön şart var: Liderin İradesi.
Bu kültürel dönüşüm için gereken iradeyi gösterecek bir lider ve liderlik takımı ortada yoksa,
o zaman bu kızgın ve üzgün insanların elinde, bir süre sonra sadece 3 seçenek kalıyor:
i . içimizdeki bezginler ailesine katılıp yapabileceklerini yap(a)madan bizim gemide kalmaya devam ediyorlar,
ii . yolcudur abbas kafilesine katılıp, kendilerini duyacak, dinleyecek liderleri bulmak hayaliyle başka gemilere kaçıyorlar,
ya da,
iii . en fecisi, küskünler olarak bizim gemide kalmaya devam edip, içlerinde biriken öfkeyle ekmek teknemizde delik açmayı seçiyorlar.
~ . ~
Hırs, Azim, Zeka, Tuttuğunu Koparmak iş dünyası içinde doğal olarak her zaman olacak.
Bunlar olmadan işe, güce soyunmak ve ticari başarı elde etmek mümkün değil.
Ancak elde edilen ticari başarıyı sürdürmek, bu başarının geçmişinde takılı kalarak değil, bugün ve şimdi organizasyonun nabzını tutarak olacak. Organizasyonun nabzı, o şirketi oluşturan insanların hepsinin nabızlarından oluşuyor.
Hadi yukarıdaki 3 kategori için bir nabız yoklaması alalım:
i. bezginlerin nabzı belli belirsiz atıyor, onları hayata döndürmek gerek ve onların ağzından kendi hikayelerini dinlemek, bezginlerimiz için elektroşok etkisi yapabilir...
ii. bizi terk edenleri, hiç değilse bize veda ederken can kulağıyla dinlemek gerek; şirketin yaşayan kültürünün hakiki durumuyla yüzleşmek isteyene, hazine bilgi orada...
iii. tekneye delik açanları, gemiden indirmeden önce yaptıklarıyla yüzleştirmek gerek; neden diye sormayı ve onları hakikaten dinlemeyi ihmal etmeden...
Elbette, küreklere asılan pozitif insanlar hâlâ var ve bu gemi onların sayesinde yol alıyor. Onları takdir etmek ve onları da dinlemek gerek. Ancak gemide yolunda gitmeyen işler varsa, kızgınları ve üzgünleri ayrı bir şefkatle dinlemek gerek.
Azim ve şefkat bir arada; Gelecek burada!
Geleceğimiz "Kızgın ve Üzgün İnsanlar"ın elinde...
Onları kucaklayalım... Nabız atışlarını can kulağıyla dinleyelim...
Sevgiyle,
Özkan Zere
23.06.2021
Şuracığa bir formül de bırakıvereyim efendim:
İhtiyacımız; "iki tutam azim, bir tutam ihtimamdır" azizim...
(Bu yazı: Bir zaman önce denize açılmış, belli başlı başarı limanlarına ulaşmış, doygunluk limanında rehavete demir atmış, yeni ve daha büyük limanlar için demir alma hayali kuran ekmek tekneleri içindir...)
Özkan Zere · Kızgın ve Üzgün İnsanlar
Photo by James Wainscoat on Unsplash
#Kültür #Değerler #KültürelDönüşüm #Değişim
...
Dahil Ol Müdahil Olma ~ Wu Wei
Oldurmak için > Mücadele Et.
Oluşana > Müsaade Et.
Olup bitene > Müşahede Et.
Olmuş olana > Müdahale Etme.
... ~ ...
Hayatın(ın) akışına dahil ol,
al küreklerini eline,
kendi hayatına kendi çabanı sun.
Bu senin borcun.
Akıntıya karşı kürek çekmeyesin.
Kendini akıntıya bırakmayasın.
Çabanı sunup, teslim olasın.
Çabasız teslim olmayasın.
Var olduğunun izini - küçücük bir çentik de olsa - bu dünyada bırakasın.
O çentik, senin çemberin için mühim olacak.
Dünya ve alem, çabana saygı duyacak.
Sonucunu merak etme.
Kendi yoluna koyul.
Hadi...
Çemberin genişleyecek.
... ~ ...
Özkan Zere
Photo by M Sybery on Unsplash
Geleceğe Dönük Olumlu Zihin
Pozitif İnsanlar
Sevinç ve keder aynı madalyonun iki yüzüdür.
İlki bir harekete yol açarken, ikincisi insanı durdurur.
Akıllıca kullanılırsa, zihnimiz müthiş bir enstrümandır.
Aklınız hizmetkarınız olursa, siz zihninizin sarayında yaşarsınız.
Yaratacağı Neşe yaşam enerjiniz olur.
Onun efendiniz olmasına izin verirseniz, aynı akıl sizi zindanlarına alıp işkence etmeye başlar.
Aklınızın yaratacağı Acı yaşam enerjinizi emer.
Şimdi acı veren gerçekleri filtreleme ve neşe dolu bir yaşam için yola çıkma zamanı.
Şimdi yaşamın gerçeklerine akılcı yaklaşıp yeni bir senaryo yazma zamanı.
Bireyler ve toplumlar olarak gelecekte var olmak için içimizdeki pozitif üçlüden desteğe ihtiyacımız var; Senaryo Yazarı, Sosyal Böcek, Zihni Ferah Birey…
Özkan Zere
27 Nisan 2021
Bu metin 27 Nisan 2021'de, Internations platformu üzerinde "Beirut Online Professional Networking Group" için verdiğim "Forward Looking Positive Mind" başlıklı interaktif seansın tanıtım metnidir.
Daha fazla bilgi için lütfen benimle irtibata geçin.
Girişimcinin Seyir Defteri
Kendinden büyük hayalleri olanlar,
peşinden gidilecek o amacı bulanlar,
her şeyini sunmaya hazır cesurlar için.
~ . ~
Herkes hayâlinde ne varsa oraya ulaşır. Hayâl et.
Doğal bir çekim gücü vardır, o amacın. O senin Kutup Yıldızın.
Seni çağırır, sen ona doğru çekilirsin.
Varını yoğunu verir, yorulmak bilmezsin.
~ . ~
Girişimcinin bir meselesi vardır. Çözmek istediği. Kolları sıvar, yola çıkar.
Yolculuk uzun, çetrefilli. İki nokta arasında kısa bir yol yok. Doğru tek yol var.
Patikası Menderes Nehri'ne benzer. Kıvrıla kıvrıla menziline ilerler.
Elinde bir pusula. Dört yönü gösteren. Adım adım ilerlersin. Günbegün.
Cebinde dört değer. Doğru davranışa sevk eden. Doğru kararı aldıran.
Gün gelir uçarsın. Gün gelir koşar. Gün gelir yürürsün. Gün gelir yerde sürünür. Her gün ilerlersin.
Hayâlini unutmadan. Değerlerinden kopmadan. Her yol mübah değil. Bilirsin.
~ . ~
Kaç kişiydik o zaman? Kaç kişiyiz şimdi?
~ . ~
Yanında 3-5 kişi var ilk gün. Hayâlini ve meseleni dinleyen. Amacına ve değerlerine inanan.
Sonra, bir bakarsın otuz kişi olmuşsunuz omuz omuza. Sonra üçyüz. Derken bin. Beşbin. Onbin.
Tek başına daha hızlı, başkalarıyla daha uzağa gidersin. Bilirsin. Ufkunu genişletmeyi, menzilini büyütmeyi tercih edersin. Bir kişi bir başına bin adım değildi zaten en başında hayalin. Bin kişi birlikte, kolkola, aynı anda dev bir adım.
Üçyüze varana dek, tek tek tanırsın yolunda yoldaş olanları. Dunbar sınırını ikiye katlarsın.
Sonrasında iletişim hayati önem kazanır. Bilirsin.
~ . ~
İletişimi yapılmayan her şey yok hükmündedir.
~ . ~
Vakti gelir. Ta en başta, o ilk günkü hayâlini ve çözmek istediğin meselenin masalını yazarsın.
Bugüne kadar olan yolculuğu öyküye dökersin. Anlatırsın. Resmedersin.
Herkes duysun. Herkes görsün. Herkes bilsin. Herkes anlasın...
Öte yandan, geçmişte takılı kalmazsın. Geçmişin başarısı geleceğin garantisi değildir.
Yolculuk gelenekten geleceğedir. Bilirsin. Yol ve yolcular, yolda giderken şekillenir.
Geminin güvertesinde çoğalan insanların uyum içinde yaşamı seni ilgilendirir.
~ . ~
Sor, duy, anla, uygula.
~ . ~
Yolculuğuna katılan insanların renkleri birbirinden etkilenir. Her bir bireyin kendi hayat amacı ve değerleri vardır. Senede bir defa onları dinlersin. Güvertede bugün nasıl yaşadıklarını, yarın nasıl yaşamak istediklerini sorarsın.
Değerlere dayalı davranış biçimleriyle oluşan topluluk kültürünü sürekli mercek altına alır, yoldaşlarının nabzını tutarsın. Nabza göre, güncelleme ve yeni uygulamalara hayat verirsin.
Senin sorumluluğun, güvertedeki herkesin ahenk içinde, ortak geleceğe doğru küreklere asılması.
Ortak inançla, ortak değerlerle, yapmak ve görmek istedikleri tutum ve davranışları sahiplenerek, geminin hep birlikte aynı amaç için yol alması.
Güvertede onbin kişi. Gözleri seninle aynı Kutup Yıldızında. Senin meselen hepsinin meselesi.
Bir olmanız en önemlisi.
Özkan Zere
#ConsciousCapitalism #ŞuurluSermaye
Not: Bu yazı ilk defa 6 Şubat 2021 tarihinde ozkanzere.com adresinde yayınlanmıştır...
Ticari Başarı Güvene Karşı
"Ayinesi laftır kişinin işe bakılmaz." diye bir deyim devirsem size...
Doğru okudunuz. Yanlış yazmadım. Hadi canım sende! "Lafla peynir ekmek gemisi yürümez" diyenleri duyuyorum. Buyrun biraz kurcalayalım; yürür mü yürümez mi birlikte karar verelim. İleri gitmeden önce, devirdiğim deyimi az biraz devşireyim…
İnsanın aynası; söyledikleri, davranışları ve ürettiklerinin bütünüdür.
Siz siz olun, insanın sadece yaptığı işi, aldığı ticari neticeyi değerli kılmayın…
…
İnsanların değerleri vardır. Değerleri olmayanlar zaten bu satırları okumazlar.
Değerler, evrensel ve insan olmaya dair önemli şeylerdir…
İnsanın değerleri kelimelerine yansır. Konuşmalarından dökülür. Davranışlarıdır insanın değerlerinin aynası.
Dedikleri, davranışları, insani dokunuşları olan lider etrafına güven verir.
Uzun soluklu bir ticari başarı için güven esastır.
...
Şirketinizi ticari başarısı tavan yapan birine mi emanet edersiniz, yoksa güvenilen birine mi?
Keşke, ikisi bir arada görülen liderler çok olsa… (Tablo sağ üst bölüm)
Şirketler liderlerin ticari performansını ölçüyor, ancak onlara duyulan güveni ölçmüyor. Belki güveni ölçmenin zor olduğunu düşünüyor.
Simon Sinek'e göre güveni ölçmek çok kolay; şirkette çalışan insanlara sorun diyor Simon, zor zamanlarda arkalarında kimin duracağına inanıyorlar. Sinek'e göre, tek bir isim etrafında toplanacak ortak cevap. Yine onlara sorun diyor; kime asla güvenmezler diye, yine ortak cevabın bir kişide yoğunlaşacağından emin Simon.
Güvenilmeyen lider yüksek performans sergiliyorsa bile (tabloda sol üst bölüm), ortalama bir performans gösteren ancak daha çok güvenilen lidere (tabloda sağ orta bölüm) şirketinizi emanet edin, diye bitiriyor Simon, çünkü birincisi toksik bir kültürün ve karanlık yarınların, ikincisi pozitif bir kültürün ve uzun soluklu başarıların yaratıcısı olmaya aday.
...
Güven en temel değer. İnsan güven duymadan yola çıkmaz başkasıyla.
Güven sözle başlar, davranışla perçinlenir. Laf dediğimiz şey hafife alınamaz. Elbette bahsettiğimiz olumlu davranışa dönüşen laflar. Boş laf değil. Sakınmak istediğimiz ise, güvenimizi boşa çıkaran davranışlar.
Salt sonuç odaklı dönen dünyanın içindeyseniz, gün gelir değerleri gözden kaçırabilirsiniz.
Günü kurtarırken, yarını unutursunuz. Oysa bugünün bir de yarınları vardır.
Başarı için attığınız her adımın, sarf ettiğiniz her lafın bir değeri vardır. Yeter ki inandığınız değerlere uyan adımlar atın. İşte o vakit bilin ki, yarınlar sizin.
Başarının bedeli diye düşünüp, sakın ola değerleriniz pahasına adımlar atmayın.
…
İş dünyasında parlayıp sönen ne büyük yıldızlar var ve medeniyet tarihinde dünyaya hükmedip yok olan nice uygarlıklar. Bir zamanların dev şirketlerine ve tarihteki büyük imparatorluklara yakından bakarsanız, önemli bir faktörü fark edersiniz. Kalabalık kitleleri bir arada tutan ve onları uzun yolculuklara sürükleyen en güçlü yapı taşıdır: "Ortak Değerler"...
Dünya devi şirketler ve dünyayı titreten imparatorlukların ufalanmaya başlaması, onları yücelten değerlerinden uzak düştükleri gün başlar...
Özkan Zere
21.01.2021
Yazıya ilham olan Simon Sinek videosu linki aşağıda...
Yukarıdaki tabloyu, Simon videonun beşinci dakikasında flipchart'ına karalıyor.
Ayrıca tavsiye edeceğim bir yazı var; yukarıdaki tabloyu buradan alıp Türkçeleştirdim.
Yazı net ve çok iyi:
http://www.teamleadershipculture.com/blog/performance-vs-trust-2/
Not: Bu yazı ilk olarak 21 Ocak tarihinde ozkanzere.com adresinde yayınlanmıştır....
Cevherden Mücevhere
Hepimizin içinde bir Cevher saklı. Bu cevheri bulmak, işleyip mücevhere dönüştürmek, kendimizin kuyumcusu olmak boynumuzun borcu.
Cevherden Mücevhere bir ÖZ keşif yolculuğu. Bu yolculukta dönüp kendimize bakmayı, hakikatimizi görmeyi seçiyoruz. Bunun için test ve uygulamalardan yararlanıyoruz. Yaşayarak öğreniyoruz.
Sonuç odaklı sohbetlerle, keşif temelli öğrenmeye göz kırpıyoruz.
Etkili fasilitasyon ile öğrenmeyi kolaylaştırıyoruz.
Ana Başlıklarımız
- Zamanını Bil ~ Know Thy Time
- Kendini Tanı~ Know ThySelf
- Tutkunu Bul ~ Know Thy Passion
- Harekete Geç~ Change ThySelf
- Kendini Sev ~ Love ThySelf
Zamanımız çok, endişeye mahal yok.
Bizde ne Cevherler var?
Tutkumuz nerede saklı?
Şimdi Kendimizle Dost olma ve Harekete Geçme zamanı.
Bu yolculukta en uzun zamanı, kendimize dönmeye, yetenek ve tutkularımızı araştırmaya ayırıyoruz.
Yolculuğumuza, Socrates, Heracleitos, Lao Tzu, Drucker, Marcus Aurelius, Ayn Rand, Henri Bergson, Howard Gartner, Mevlana ve Yunus Emre eşlik ediyor.
Önce kendimizin kuyumcusu olup cevherimizi bulup sonrasında da itinayla kendimizi işlemeye başlıyoruz.
CEVHERDEN MÜCEVHERE katılımcılarına Zümrüt Yeşili Bir Seyahate çıkmak için araçlar, gereçler ve vasıtalar sunuyor…
“Kendimizi Aramanın Tam Zamanı!” sloganıyla yola çıkıyoruz.
Şimdi içimizdeki gün yüzü görmemiş kartalı uyandırma zamanı… Haydi…
Her neye bakarsan kendi yüzündür,
Kimde ne görürsen kendi özündür.
Yunus Emre
Başkasını anlayan zekidir,
Kendisini tanıyan aydın.
Başkasını yöneten güçlüdür,
Kendine hakim olan yüce.
Tao Te Ching, Lao Tzu
Yalnızca Güçlü Yanlarınızla Etkili olabilirsiniz.
Kendinizi keşfedin. Kendinizi değiştirmeye çalışmayın.
Güçlü yanlarınızı kullanarak çalışın.
Çok çalışın…
Peter F. Drucker