9 Haziran 2014

Ayna Ayna Söyle Bana

Kariyeriniz bir maratondur, 100 metrelik bir koşu değildir. Başarısızlık da başarı da olağandır. Ne kadar yetenekli ve başarılı olursanız olun hata yapmanız kaçınılmazdır. Dünya baş döndürücü bir hızla değişiyor, dün işe yarayan bugün yaramayabiliyor.

Başarılı yöneticiler her şeyin sürekli yolunda gitmesini sağlamak için değil, yolunda gitmeyen işleri zamanında fark etmek ve tekrar rayına oturtmak için yöntemler geliştirirler.

Her altı ayda bir , arkalarına yaslanıp derin bir soluk aldıktan sonra aynadaki kendilerine dürüstçe herşeyin nasıl gittiğini, neleri farklı yapmak gerektiğini sormak bu yöntemlerden biridir.

Bu sorular ciddi problemleri önce davranarak etkisizleştirmelerini ve performanslarını artırmalarını sağlayabilir.

Vizyon ve öncelikler

İşim ile ilgili vizyonumu ekibime nasıl indirgiyorum ve bu konuda nasıl iletişim sağlıyorum?

1. Ne sıklıkta bunları aktarıyorum, güncel bilgi veriyorum?
2. Bu vizyona ulaşmak için gerekli olan üç veya beş önceliği belirleyip iletişimini yaptım mı?
3. Bana bağlı çalışanlara vizyon ve önceliklerimiz nedir diye sorsam hepsi aynı cevabı verebilirler mi?

1. Zamanımı nasıl kullanıyorum, önceliklerime göre mi?
2. Bana bağlı çalışanlar zamanını nasıl kullanıyor? İşin önceliklerine göre mi?

1. Zamanında (çalışanlarımı çok geç olmadan eyleme geçirmeye yetecek kadar) ve direkt geri bildirim veriyor muyum?
2. Duymak istemeyebileceğim ama duymam gereken gerçekleri söyleyecek beş, altı çalışanım var mı?

1. En azından kendi kafamda yerime geçecek bir, iki kişiyi belirledim mi?
2. Bu kişilere koçluk yapıyor muyum ? Onları yetiştirmeye yönelik zorlayıcı ve geliştirici görevler, projeler veriyor muyum?
3. Yeteri kadar iş delege ediyor muyum? Bir karar darboğazı'na sebep verir hale geldim mi?

1. Şirketimin yapısı hala temel başarı faktörlerimize uygun ve paralel mi?
2. Sıfırdan yapılandırsam nasıl olur? Bugünkü yapısıyla arasında nasıl farklar olur?
3. Bu konuda çalışıp bana cevaplar ve öneriler getirecek bir özel proje ekibini görevlendirmeli miyim? Bu ekip nasıl çalışanlardan oluşmalı? Nasıl bir mozaik olmalı ki farklı bakış açılarını ve kafa yapılarını barındırsın?

1. Nasıl olaylar bende stres ve baskı yaratıyor?
2. Stres altında nasıl davranıyorum?
3. Davranışlarımla ekibime nasıl mesajlar veriyorum? Kontrolümü kaybediyor muyum, sinirlerime hakim olabiliyor muyum? Başkalarını suçlar hale geliyor muyum? Bu mesajlarla iyi örnek mi yoksa kötü örnek mi oluyorum?

1. Liderlık tarzım özümü yansıtıyor mu?
2. Güvenli bir tutum mu kararsız/belirsiz bir tutum mu sergiliyorum?
3. Gereğinden fazla mı politik davranıyorum?
4. Terfi ve prim beklentilerim beni doğruları söylemekten alıkoyuyor mu?
5. İnandığım şeyleri sonuna kadar savunuyor muyum yoksa üstlerimin duymak istediği şeyleri mi söylüyorum?

Robert S. Kaplan’ın “ What to Ask the Person in the Mirror”, 2007 makalesinden derlenmiştir.