Paylaşımlar

01 ARALIK 2014 | BİZİ ETKİLEYENLER | 1 YORUM

Beren "bize ilham veren"

Sevgili Dilhan Hanım'a teşekkürlerimizle... :)

24 KASIM 2014 | BİZİ ETKİLEYENLER

Üç Saniyede Müdavim Yaratmak

Cuma günü müşteri ziyaretleri için İzmir'deydik. Alice de bizimle geldi... Acil Durum Hissiyatımızı güzel İzmir’e de taşıyabilmekti gayretimiz…

~~

Günümüz harika geçti; Alice'i onu hak eden "Değişim Akıllı" bir lidere emanet ettik, artık İzmir'de bir Penguen var.

Akşam yemeği için tavsiye üzerine, Levent Marina'ya "Tuval"e gittik. Sıcacık dayanmış döşenmiş mekanda Lezzet Oyunları oynadık...

Bir tek, en son kertede, suflede bir sorun oldu, kuru bir keke dönüşmüş haldeydi. Mekan, yemekler, hizmet o denli iyiydi ki, normalde geri göndereceğim sufleyi, eşelemeye devam ettim. Olaylar bundan sonra doruğa çıktı…

Her biri ayrı ayrı cin gibi, etrafımızda bilinçle dolaşan servis ekibinden Ercan (Gültekin) 5 metre uzaktan, tabağıma ve eşeleme eylemime zoom yaptı. Geldi ve önümdeki sufleyi kaptı.

"Bu suflede bir sorun var ben bunu alayım önünüzden ve özrümüzün kabulü için tatlıları ikram etmiş olalım size" dedi.

Benim hiçbir şey dememe fırsat kalmadan…

İşte o noktada, bende film koptu, yukarıda size yazdığımı ona da söyledim, "normalde bu tabağı iade ederdim" diye. Artık nafile, ne yaparsanız yapın fikrimi değiştiremezdiniz, ben bu mekanın, bu markanın, bu çalışan tayfanın müdavimi oluverdim, o anda, 3 saniye içinde.

Yaptığınız işi severek yapmanın en nefis örneklerinden birini, sıradışı bir deneyimi, 21 Kasım 2014 Cuma akşamı, İzmir'de yaşadım.

Ben bu tecrübeyi, yaşadıkça, nefesim yettikçe, elim kalem tuttukça, daha çoook anlatırım...

Emeğinize ve yüreğinize sağlık Tuval Tayfası...

Özkan Zere

24 Kasım 2014, İstanbul

http://www.tuvalrestaurant.com/

https://www.facebook.com/TuvalRestaurant?fref=ts

21 KASIM 2014 | KIYMETLİ SÖZLER

Gandhi ve Değişim

Dünyada görmek istediğiniz değişimin bizzat kendisi olun, ta kendisi...

18 EKİM 2014 | İÇİMİZDEN GELENLER

Çekingen Devingen

Day in / Day out ~ hi tech buy out

Teknoloji hayatımızın günlük rutinleri içine sızmış durumda ve adını koymadan her gün bizi gelişime zorluyor. Pek çok şeyi, pek de bize çaktırmadan saksımıza yerleştirmek için haince planlarını uyguluyor. Bir örnek üzerinden yürüyelim beraber; bence İstanbul'un iyi şoförleri strateji ve icraatin başına geçmeli...

Ey İstanbul’un 24 saat devingen trafiğinde direksiyon çeviren çekingen şoförleri; size 3 soru sorsam;

1.Yola çıkarken güzergahınızda trafik sıkışacak endişesini sürekli ensenizde hissediyor musunuz?

2.Akıllı telefon kullanıyor musunuz?

3.Trafik yoğunluğunu anlık gösteren mobil uygulamalar, sizin için vazgeçilmez bir can simidi mi?

3 soruya da evet diyenler, okumaya devam etmek istiyorlar biliyorum. Dilerse diğerleri de bize eşlik edebilirler. Endişeye mahal yok. Uzay Bilimleri’nden bahis açacak değilim.

(+) Zoom in / Zoom out (-)

Bir otomobil seyahatinde, birlikte adım adım ilerleyelim.

1.Mevcut bulunduğunuz bir lokasyon var; şimdiki yeriniz (A noktası ~ Bugün)

2.Gitmek istediğiniz bir başka lokasyon var; varmayı hedeflediğiniz yer (B Noktası ~ Gelecek)

3.Bir aracınız var, sizi oraya götürebilecek (Şirketiniz)

4.Kendi şoförlük stiliniz var, aracı kendi üslubunuzla kullanacaksınız (Liderlik Stiliniz)

5.Hedeflediğiniz yere ulaşmak için birden fazla rota ve istikamet var (Girişim & İnovasyon)

6.Rota ve istikamet belirlemek için trafik yoğun rotaları kontrol ettiğiniz mobil uygulama elinizde (Strateji & İcraat)

Stratejiyi oluşturmak

A noktasından hareket etmeden, daha belki araca binmeden önce, mobil uygulamadan bir “güzergah belirlersiniz” elinizdeki akıllı telefon ekranında görünen haritayı küçültüp (-) Zoom out (-) bütün yolculuğun nasıl akacağına karar verirsiniz… (Büyük resmi görmek~Helikopter görüşü~Ormanın tamamını görmek) İşte stratejiniz hazır.

İcraata geçmek

Artık yola çıkma zamanı. Gaza basmadan önce bu defa seçtiğiniz rotada ilk varacağınız istasyonları görebilecek şekilde haritayı büyütürsünüz (+) Zoom in (+) böylelikle kısa vadede hangi otoban, cadde veya tali yolları, hatta bazen gerektiğinde arka sokakları kullanacağınızı anbean belirlersiniz. (Kısa vadeli hedeflerin, mesela aylık-3 aylık bütçelerin günbegün hayata geçirilmesi)

Devingen Rekabet

İstanbul’da ömür biter trafik bitmez, 24 saat yollar tıkanır (İş hayatında rekabet ve mücadele süreklidir). Yolunuz uzundur, ve yoğun trafikte o kadar zaman harcarsınız ki, hareket etmeden evvel belirlediğiniz rota, siz yolculuğun ortasındayken geçerliliğini yitirmiş olabilir. Ara sıra haritayı tekrar tekrar küçültmek (-) zoom out (-) önemle tavsiye edilir ki büyük resmi görebilesiniz. Belki de rota ve istikamet değiştirmek zorunlu hale gelmiştir, sürekli uyanık olmak gerekir. (bazı bazı, iş yoğunluğunuzdan başınızı kaldırıp büyük resme bakmak, doğru yolda ilerlediğimizden emin olmak gerekir)

İstanbul’da otomobil kullanmak iyi bir strateji ve sürekli tetikte yaşayan bir icraat gerektirir. Ve İstanbul’un kıdemli şoförlerine önemli şirketlerin icraat koltukları rahatlıkla emanet edilebilir.

Kafanda sağlam bir hedef, elinde akıllı bir meret, altında yürüyen bir araç! Rekabet bize kaç yazar… Ne güzeldir yollarda olmak şimdi…

Özkan Zere ~ 17-18 Ekim 2014

Paul Rigby ile geçen bir haftanın ardından, bir sabah (zoom out zoom in) döküldü; Helicopter view...

15 EKİM 2014 | E news

Değişim Liderliği workshop izlenimleri

1413370831_LC Oct 14 news letter.pdf

14 EKİM 2014 | İÇİMİZDEN GELENLER

​Değişim Sakallı Liderler

Yaşamın akışı bizi değişimle yüz yüze getiriyor, her gün, her sabah, mütemadiyen.

Uyum sağlamak, kendimizde ve şirketimizde statükoyu derhal kaldırmak gerek.

Zig Ziglar'in çarpıcı deyişlerinden birisidir;

İnsanlar genellikle motivasyonun kalıcı etkisi olmadığını söyler.

Banyo yapmanın da kalıcı etkisi yoktur, bu yüzden her gün tavsiye edilir."

Usta'nın lafından esinlenerek, beylere sesleneyim; (hanımları metaforda kullanmak kibar olmazdı)

"Her sabah_üzerinde düşünmeden_tıraş olur, güne hazırlarsınız kendinizi.

Şirketin genetik kodlamasına yerleşecek değişim kültürü de işte böyle işlemeli;

her yeni doğan güne tıkır tıkır, doğal olarak uyum sağlamayı beceren bir şirket kültürü."

Olumlu değişimin bulaşıcı halde şirket kültürüne yayılması, organizasyon DNA’sına nüfuz etmesi mühim mevzu. Şirket DNA’sına bu kültürü naşıl işleriz sorusunun cevabını Kotter usta yıllardan beri nakış gibi işleyerek veriyor. “Değişim Akıllı Lider” olmak için Kotter’in önerdiği sekiz adıma ustalıkla hayat vermek gerekiyor.

Her adım ve her sorumluluk önemli, ve birinin dahi eksikliği bir noktada topallamaya sebep veriyor. Çalışan herkesin değişim ustası olması gerekmiyor, ancak Google öncesi dönemden bugüne elbette her şirketin daha fazla sayıda “Değişim Akıllı” lidere ihtiyacı var. Siz siz olun, “Değişim Sakallı” olmayın, her sabah jilet gibi olun, yeni doğan günde, yeni dünyanın, yeni ufuklarına yelken açın.

Doğru yıldızı kerteriz almayı unutmadan…

Özkan Zere, Eylül-Ekim 2014